Yazarlar

Published on Nisan 13th, 2020

0

Korona virüsü, taşa tohum ekilemeyeceğini öğretti – Gül Güzel

Kadının kaleminden: Korona virüsü, taşa tohum ekilemeyeceğini öğretti – Gül Güzel

İlim – bilimin bütün dünya canlıları için ne kadar önemli, değerli olduğu, ancak böyle bir vakayla yeniden belleklere işlenebilirdi. Bütün kutsal bilinen Tapınak, Tanrılarla birlikte emperyalist diktatör uzantılarını da dize getiren COVİD-19 virüsü, aynı şekilde bütün dünyadaki yaşamın yeniden şekillenmesinin mimarı olmayı da beraberinde getirdi. Her yönüyle tahrip edilen tabiatın ‘acı öç alma’ denilebilecek bir savaştır aynı zamanda. Herkesin korktuğu, kâbuslar gördüğü, kendisini korumak isteyip ancak nereden geleceği belli olmayan bir ölüm makinası… Korona tabiatın öcünü alırcasına, hayvanlara ve küçük çocuklara dokunmayan zeki bir’ öldürücü’ aynı zamanda. Korona virüsüyle  gelinen süreci bir Şaman öğretisiyle belki  daha iyi anlatabiliriz. Bu öğretide şöyle denir,’’ Doğada hiç bir şey kendisi için yaşamaz/ Nehirler kendi suyunu içmez/ Ağaçlar kendi meyvesini yiyemez/Güneş kendisi için ısıtmaz/Ay kendisi için parlamaz/ Toprak kendisi için doğurmaz/Rüzgar kendisi için esmez/Bulutlar kendi yağmurundan ıslanmaz/Her şey birbiri için yaşar/Birbiri için yaşamak doğanın kanunudur. Tek bir cümleyle; BEN, BİZ OLDUĞUMUZ ZAMAN, BEN OLURUM – BEN, BEN OLDUĞUM İÇİN SEN, SENSİN! ” Netice olarak biz insanlar, torunlarımızdan emanet aldığımız dünyayı onlara, emanetimize ihanet ederek, bırakanlar olduk. Bu nedenle hepimiz,‘’ne Papatya kadar Beyaz, ne de Kelebek kadar Özgürüz’’ diyebiliriz.

COVİD – 19 /Korona virüsü gelişmesi ve hakimiyeti

 Korona virüsü (COVİD 19)diye bir grip türü ilk olarak 2019 yılı sonlarına doğru Çin’in Wuhan ve Hubei bölgelerinde sesini duyurmaya başladı. Çin’de başladığı zaman, batılı ülkeler biraz da bu mesafeyi kendilerinden uzak görme gafletiyle rahat davrandılar. Halbuki yıldırım hızıyla ilerleyen bu virüs, kısa bir süre sonra AB, ABD ve Afrika ülkelerinde de kendini göstermeye ve ölümleri beraberinde getirmeye başladı. 27 Ocak 2020’de Almanya’da ilk Korona virüsü tespiti yapılmış olsa da, ülke olarak İtalya ve İspanya’dan daha şanslıydı. Buna rağmen yazıyı kaleme aldığım (12.4.20) tarih itibarıyla Dünya genelinde 109.312,  Almanya’da 2.871, İtalya’da 19.468, İspanya’da 16.972, İngiltere’de 9.892, Cin’de 3.343, ABD’de 20.608 korona ölümü rakamsal olarak(Merkur.de) istatistiklere düştü. Diğer adıyla Korona virüsü hâkimiyetini 21.yüzyıl tarihine, gelecek kuşağın okuması için yazdırdı. İlim ve bilimin dışında, bütün inanç kutsallıklarını dize getirmesinin ardından dini kuruluşlar, toplu ibadet yapılmaması ve oruç tutulmaması yönünde çağrıda bulunmak zorunda kaldı. Paskalya ibadeti gibi Ramazan orucunun  da iptal edilmesine neden oldu. İbadet ve tapmak ile değil; ilim ve bilimin insanları bu tür hastalıklara karşı koruyabileceğinin altını çizildi. İşte bu öğretiden uzaklaşan dünya âlemi, bugün COVİD-19 adlı virüs ile savaşmaya çalışıyor. Dünyadaki insanların açgözlülüğü yüzünden doğayı tahrip edip sömürmesinden dolayı, 21.yüzyılda bu tür bir virüse karşı savaş halinde. Halbuki 1915’ten beri ne çok savaşlar yaşadık. Ne çok kimyasal bomba ve benzeri silahlarla toprak küremizi zehirledik. Milyonlarca insanı katlettik. Sayısız bitki ve hayvan türünü imha ettik. Dönüşü mümkün olamayan sayısız zarar vererek, doğa ve iklimi tahrik etti…

CAVİD – 19 /Korona virüsü algısı- korkusu

Bireylerin aile, eş, dost, çevre ilişkilerinin fiziki uzaklık prensiplerinin içselleştirilmesine rağmen daha güçlü ve manevi bağlarla birbirine tutunması da yine Korona virüsü gibi bir bulaşıcı hastalığın ürünü oldu. Yaklaşık dört aylık Korona virüsü sürecinde, etkilerini bütün çevremizde ve kendimizdeki değişik yaşam, tarz, düşünce, yaklaşım şekillerinde de görünür kılıyor. Bu süreçte kimle konuşsan, ilk önce bir AAA, AYYY, AMANNN, OFFF’larla başlayan ve devam eden cümleler kuruluyor. Aşağıdaki birkaç örnekte olduğu gibi, Korona Virüsü güncel yaşamımıza bütün hâkimiyetiyle yansıyor:

  • Çoğu işyerlerinin vb. zorunlu tatil edilmesinden dolayı, her günün Pazar havasına dönüşmesi;
  • Evlere kapatılmakla korunmaya çalışılan çocukların isyan çığlıklarına, yaşlıların sitemli bakışları ve ölümleri eklendi;
  • Daha önce koşuşturmaktan ibaret olan yaşamımızın bize unutturduğu iç benliğimizle yeniden buluşmamıza vesile oldu;
  • Erkeklerin kadına karşı uyguladığı Kronik haldeki erkek şiddeti, Korona virüsü ile dünya genelinde ayyuka çıktı;
  • Kendi Aile bireylerimizle bile ne kadar yabancılaştığımızı nihayet kavrayıp, kahırlanarak kendimizi oldukça eleştirmemize neden oldu;
  • Yarının bugünden daha güzel ve iyi olacağı ihtimalini de Korona’lı günlerde oldukça sevmeye başladık;
  • Çokça koşuşturmaktan yorulduğunu bile unuttuğumuz bedenimizin, dinlenme lüksüyle tanışması, bize bizi hatırlattı;
  • Korona’lı günlerde, zaman zaman çok okumaktan, okumaya; çokça telefon etmekten, telefonlaşmayaJ) zamanımızın kalmadığını izledik;
  • Telefon çaldığında hem korku, hem sevinçten kalbimizin her seferinde göğüs kafesimize sığmaması güncelleşti;
  • Sürekli birilerine yaptığımız veya birilerinin bize yaptığı tavsiyelerle, tavsiyeleri tükettiğimizi de Korona’lı günlerde öğrendik;
  • Sıcak yiyecek, içecekleri tüketmekten yumuşayan boğazımıza rağmen, dillerimizin yumuşamasına yaramadığı;
  • Fazlaca tükettiğimiz soğan-sarımsak-limon karışımı yeni parfüm kokumuzun etrafımıza sinek bile yaklaştırmaması oldukça yeni bir keşif oldu;
  • Eski alışkanlıkların, yeni alışkanlıklarla birbirine karışmasından oluşan yeni alışkanlıklarımız, bizi değişmeye zorladı;
  • Zaman darlığından ayaküstü yemek hallerimizin yerini, kıç üstü saatlerce süren yemek yeme süreçlerine dönüşmesi;
  • İlk günlerde satış yerlerinde her şeyin yağma edilmesinden kaynaklı ekmek bulamayanların, aç kalmamak için, pastayla kendilerini beslemesi;
  • Çokça tükettiğimiz tuvalet, mutfak kağıdı ve kağıt mendillerden kaynaklı, kağıt üretimine oldukça büyük destek verdik,
  • Yazar, şair, bestekârlarla, film-tiyatro branşlarının da çokça gündemine oturan Korona, 21. Yüzyılda çokca okunup, dinlenip, seyredilecek,
  • Korona virüsü, iş yerleri gibi okulları da tatil ettirerek, uzaktan kumandalı yeni tür internet araçlarının farklı şekilde işleve girmesini sağlayıp, okul ve iş yerlerinin yollarını kısalttı.
  • Netice olarak, Korona virüsü bize ‘’Taşa tohum ekilmeyeceğini’’ öğretti.

Tags: , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑