Türkiye

Published on Kasım 4th, 2023

0

Milyonlarca emeklinin hakkını yediniz, geleceğini kararttınız!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2024 yılı bütçesi üzerine Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelere katılan CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, emekli maaşlarının düşüklüğünü, dul ve yetim aylıklarının durumunu, asgari ücretlinin açlık sınırının altında kaldığını ve EYT’den emekli edilen vatandaşın mağduriyetlerini gündeme getirdi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Emekli aylıklarında katsayı bağlama oranlarının düşüklüğüne dikkat çeken Kanko, Hükümetin uyguladığı politikalarla, emeklilerin geleceğinin karartıldığını ifade etti.

Plan ve Bütçe Komisyonunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve Hükümete sert eleştirilerde bulunan Kanko; “Emekli maaşları çok düşük, 7.500 lirayla insanlar nasıl geçinebilir ki? Emekli maaşında kök aylık oyunuyla dul, yetim ve emeklinin hakkını yiyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Eskiden emekli olan bir kişinin emekli ikramiyesiyle evini-arabasını alabildiğini belirten Kanko, Hükümetin kalem oyunlarıyla emeklinin ikramiyesini ve emekli aylığını kuşa çevirdiğini vurguladı.

Çalışma Bakanlığının 2024 yılı bütçe görüşmelerinde emekli maaşı, dul ve yetim aylıkları, asgari ücret ve EYT aylıkları başta olmak üzere birçok konuya değinen Kanko TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi;

“Çalışma Bakanlığı bütçesinin içinde en önemli kalemlerden biri Sosyal Güvenlik Kurumu. İktidarınız döneminde “Sosyal güvenlikte devrim yaptık.” dendi ancak şimdi SGK sistemi mali açıdan sürdürülebilirliğini maalesef kaybetmiş durumda. İktidarınız süresince kurumun açığının katlanarak artmaya devam ettiği görülmektedir.

EYT maaşları çok düşük. Bununla ilgili mutlaka bir düzenleme yapılması gerekiyor. EYT’lilere emeklilikte çok düşük maaşlar bağladığınız için bu insanların geleceğini kararttınız. Emeklilikte uyguladığınız katsayı oranlamasıyla, emekli ayıkları 2008’de çıkarılan 5510 sayılı Kanun’la birlikte aylık bağlama oranları düştüğü için emekli aylıkları düştü. Aylık bağlama oranları ve güncelleme katsayısı eski hâline getirilmelidir.

    Emekli maaşları çok düşük, 7.500 lirayla insanlar nasıl geçinebilir ki? Emekli maaşında kök aylık oyunuyla dul, yetim ve emeklinin hakkını yiyorsunuz. Çalışmayan emeklilere verilecek 5.000 TL ek ödeme neden çalışan emeklilere verilmiyor? Zaten emekli maaşı yeten bir vatandaş neden yeniden çalışsın?” dedi.

İktidar Olarak İnsanların Acılarına Kör, Sağır, Dilsiz Olmayın!

    Kanko, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Nadir hastalıklarda kullanılan ilaçları SGK’nın geri ödeme kapsamına almasını istiyoruz. İktidar olarak bu insanların yaşadığı acılara kör, sağır ve dilsiz olmamanız gerekir.
    Sayın Cumhurbaşkanı daha önce “İlk defa evlenecek gençlere kredi verilecek.” diyordu. Verilecek kredi 150 bin lira, bu yüksek enflasyonda, bu rakamlarla kimin evlenebileceğine şaşmak lazım. Madem ilk defa evlenecek insanlara bu krediyi veriyorsunuz, neden yaş sınırlaması getirdiniz? Anlamak mümkün değil.

    Asgari ücretli ülkedeki yüksek enflasyonun altında ezilmekte ama sizin uyguladığınız asgari aylık uygulaması yoksulluk sınırının bile altında.

    Bunun dışında, sağlık sistemine geldiğimizde, bugün herhâlde hepimizin sağlıkla ilgili en önemli problemi Türkiye’nin her yerinden bize ulaşan insanlara sağlıkta randevu alamamaları nedeniyle yardımcı olma çabalarımız. Medikal Market ile SGK ödemeleri arasında, SUT ödemesi arasındaki fark özellikle üniversite hastanelerinde çalışanları performanslarının kesilmesiyle tehdit etmekte. Taşeron olarak kalan hastane bilgi yönetim sistemleri çalışanlarının mutlaka kadrolarının verilmesi gerekiyor. Atanamayan diyetisyenler, BAĞ-KUR tescil mağdurlarının mutlaka gündeme gelmesi gerekiyor.

    Evet “Zenginleştik.” diyorsunuz; on yıl öncesine gidiyorum, bir kurbanlık koyun on yıl önce 300 liraydı, bugün ise 1 kilo kıyma 300 lira. Yine, geldiğiniz zaman, geçen hafta gündeme getirdim, özellikle Tip 1 diyabetli çocukların sensörlerini mutlaka ödemeniz gerekiyor çünkü aileler “Biz nefes alamıyoruz. Çocuklarımız şeker hastası, onları takip edemediğimiz için bu olay bizim için âdeta nefes almak kadar değerli.” diyorlar. Bunun dışında, toplumda her zaman söyleniyor, yıllar önce emekli olan bir vatandaş, bir öğretmen, bir memur evini ve dairesini alıyordu ama ben çok geriye gitmeyeceğim, 2000 yılına gideceğim. 2000 yılında benim bir meslektaşım doktor eğer emekli olsaydı 8 milyon 409 bin lira ikramiye alacaktı, 9 milyon liraya da bir ev alabiliyordu ama bugün maalesef emekli olacak bir uzman doktor 488 bin lira emekli ikramiyesi alabiliyor ama bugün Ankara’nın en düşük yerinde bir dairenin ücreti ise 1,5 milyon lira yani o gün yüzde 10 katkıyla alabilirken bugün 3 katını bile verse herhangi bir yatırım yapma şansı yok” ifadelerini kullandı.

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑