Sömürgecilik

Published on Aralık 27th, 2023

0

Sebahat Tuncel açlık grevine başlıyor

Kobanê kumpas davasında tutsak edilen Kürt siyasetçi Sebahat Tuncel, 28 Aralık’ta tecridin son bulması talebiyle hapishanelerde süren açlık grevine katılacağını duyurdu. Tuncel, “Barış için herkesin sorumluluk üstlenmesi gerekir. Cezaevinde olan biz Kürt siyasi tutsaklar olarak bu sorumluluğu üstleniyoruz” ifadelerini kullandı.

Kobanê kumpas davasında tutsak edilen Kürt siyasetçi Sebahat Tuncel, 27 Kasım’da PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması ve Kürt sorununda demokratik çözüm talebiyle hapishanelerde başlatılan açlık grevine katılacağını duyurdu.

Avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajda 28 Aralık itibariyle açlık grevine gireceğini belirten Sebahat Tuncel, tutsakların Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi için yol açmaya çalıştığını ifade etti.

‘KRİZE DUR DEMENİN YOLU KÜRT HALKININ VARLIĞINI TANIMAKTIR’
“Kürt sorununun çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesi için Kürt siyasi hareketi, Kürt halkı, kadınları yıllardır mücadele ediyor. Kürt halkının dili, kimliği ve kültürünü yok sayan, varlığına yönelik hem içeride hem dışarıda devletin tüm zor ve şiddet araçlarını devreye koyan iktidarın Kürt düşmanı politikası Türkiye’yi hukuk devleti olmaktan çıkarmıştır” ifadelerini kullanan Tuncel, uyuşturucu, mafya ve şiddetin kol gezdiğini, toplumun ahlaki ve politik çöküntüye uğradığını dile getirdi.

AKP-MHP ittifakının kendini iktidarda tutabilmek için her türlü yöntemi denediğini vurgulayan Tuncel, “Gençleri kendi iktidarları için kurban etmekten çekinmedikleri, gençlerin ölümünü seçim malzemesine çevirecek kadar etik ve ahlaki değerlerden, toplumsal değerlerden yoksun oldukları son süreçte yaşanan gelişmelerde bir kez daha açığa çıkmıştır. Türkiye halklarının bu gerçeği görmesi gerekiyor. Yaşanan bu çürüme, yozlaşma, ekonomik-siyasi krize dur demenin yolu Türkiye’de yaşayan Kürt halkının varlığını tanımak, Kuzey Doğu Suriye, Irak Federe Kürdistan ve İran Kürdistan’ında yaşayan Kürt halkıyla dostluk ve dayanışmayı esas almaktır” dedi.

‘BİR ARADA YAŞAMAK SEÇENEĞİ VAR’
Türkiye’nin Kürt halkına ve Kürtlerin kazanım elde ettiği her yere saldırdığını söyleyen Tuncel, “Kuzey Doğu Suriye ve Federe Kürdistan bölgesini işgal etmektedir. Türkiye’nin hem Rojava’ya hem de Federe Kürdistan bölgesine yönelik saldırılarında siviller zarar görmekte, Kürdistan coğrafyasının ekolojik dengesi bozulmaktadır. Saldırıları kınıyor, Türkiye’yi bu politikalardan vazgeçmeye çağırıyoruz” dedi.

Türkiye’nin 40 yıllık süreçte Kürt sorununu zor aygıtları ve güvenlikçi politikalarla çözmeye çalıştığını ancak bu durumun Kürt sorununu daha da ağırlaştırdığını dile getiren Tuncel, Türkiye’nin Kürtler ve diğer halklara savaş ve ölüm dışında bir şey sunmadığının altını çizdi. Başka bir seçeneğin de olduğunu ve bunun “yaşatmak” olduğunu kaydeden Tuncel, şöyle devam etti: “Yaşama ve yaşatma üzerinden, kardeşlik, dostluk, bir arada yaşamak seçeneği var. Bunun yolu da diyalog ve müzakeredir. Bu konuda Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan çözüm için hazır olduğunu, bu konuda muhatap aradığını kamuoyuna seslenme fırsatı bulduğunda söylemiştir. Çözümden kaçan Kürtler değil, Türkiye’dir. Kürtlere karşı yüzyıllardır uygulanan inkar-imha ve asimilasyon politikası AKP-MHP-Ergenekon faşist ittifakı tarafından güncellenerek uygulanmaktadır.

‘BARIŞ İÇİN HERKESİN SORUMLULUK ÜSTLENMESİ GEREKİR’
Türkiye işçi sınıfının, emekçinin barıştan çözümden yana olan Kürt halkından gelen barış ve çözüm çağrılarına cevap vermesi, iktidarı da bu konuda adım atmaya zorlayacaktır. Barış için herkesin sorumluluk üstlenmesi gerekir. Cezaevinde olan biz Kürt siyasi tutsaklar olarak bu sorumluluğu üstleniyoruz. Ancak cezaevinde yapabileceklerimiz sınırlıdır. O nedenle biz ‘Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm’ diyerek bedenimizi açlığa yatırıyoruz. Açlık grevleri etrafında barış ve çözüm için örgütlenmeye mücadeleye davet ediyoruz sizleri. Biz içeriden siz dışarıdan mücadeleyi yükselterek karanlığı aydınlığa çevirebilir, halkların arasına örülen bu duvarı yıkabiliriz. 28 Aralık itibariyle Sincan Kadın Cezaevinde devam eden dönüşümlü açlık grevine Mukaddes Kabak, aynı koğuşta kaldığım Melek Kartal ile başlıyoruz. Bu vesile ile cezaevinde devam eden açlık grevlerini selamlıyoruz.

‘BAŞKA BİR SEÇENEK MÜMKÜN’
Başka bir seçenek mümkün, gelin hep birlikte mücadele ederek, dayanışarak bu seçeneği barışı, özgürlüğü toplumsallaştıralım. Bitirirken, yeni bir yıla giriyoruz. Geçmişin tüm yükünü, çözümsüzlükleri, katliam, ölüm siyasetini geleceğe taşımak isteyenlere karşı yaşananlarla, Roboski, Maraş, faili meçhuller gerçeği ile yüzleşerek, hesaplaşarak yeni bir başlangıç için mücadele edenlerin karşılayacağı bir yıl olacak. Yerel seçimleri bu mücadelenin sonucunda belirlenecektir. Tüm halkımızın, kadınların yeni yılını kutluyorum.” (etha)

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑