MÖP’den Seyfo Soykırımı açıklaması

MÖP: 24 Nisan Yıldönümü Vesilesiyle, 1915 Seyfo/Soykırım Zihniyetini Kınıyor, Lanetliyoruz!

Bu vesile ile 1915. 19 Nisan Harbut Cezaevinde idam edilen Asuri Lider Aşur Yousef, Kardeşi Doneped vb. Kişileri saygı hürmet ve minnetle anıyoruz!

Seyfo da hayatını kaybeden, direnen tüm kahramanları, haklı savunmaya liderlik yapan Kişileri ve destek sunan (Kürt, Türk, Ezidi, Alevi vb.) Saygı, Hürmet ve Minnetle Anıyoruz!

Bu oğurda Seyfo sürecinde ve sonrasında Sohdo/Şehit düşenleri saygı ile selamlıyor, hurmet ve minnetle anıyoruz!

1915 Seyfo/Soykırım İnsanlık tarihinin gördüğü en vahşi İnsan ve insanlık değerlerinin tasfiyesidir. Osmanlı-İttihat Terraki ve devemında Türk ırkçı, sömürgeci, şöven ve faşist devleti İnsanlık soykırımı üzerine kurulmuştur. O gün, bu gündür hala aynı zihniyetle birlikte yaşadığı halk renklerine yaklaşmaktadır. İttihat Terakki bu soykırım ile, yüzyıllara yayılacak Mezopotamya, Ortadoğu ve Orta Asya da bir çatışmayı alevlendirmiştir.. Dolayısıyla zülm, her zalime bırakılmadığı gibi, Namesis İntikam Operasyonu ile; İttihatçı Üçlü Paşa ve onlarla birlikte Seyfo da rol almış, belirli kişilerin tümü ’’Tarihin Çöplüğüne’’ atılmıştır  

Üç Hiristiyan ulusun yok olması, siyasi arenadan silinmesi, birlikte yaşadıkları tüm halklara her açıdan zararlara yol açmıştır. Bugün Mezopotamya, Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika nın bir kısmında Ermeni, Rum/Pontus, Kıpti, Asuri/Süryani/Keldani ve Ezidilerin yok edilmesi; İnsanlık değerlerinin tümü, edebiyetın, sanatın, kültürün, sosyal yaşamın, dayanışmanın, ahlakn, zekanın, bilimin, tekniğin ve en önemlisi birlikte eşit, özgür ve demokratik siyasetin kaybedilmesi, yerine gericiliğin, cehalettin ve vahşetin geliştiği yer olmuştur.

Eğer bugün bu bahsettiğmiz yerler despotizim, gericilik, siyasal İslam ve feodal zihniyetlerle yönetiliyorsa, Hiristiyan ulusların rengi bulunmamasıdır. Bu uluslar insanlık tarihine damgasını vurmuş uluslardır. Yaşadıkları yerlerde emekleri ile hizmet etmiş, güzelleştirmişlerdir. Emeğin olmadığı yerde, ahlaksız sömürü gelişir ve herşeyi dumura uğratır. Günmüze dek ’’bazı bireyler’’ dışında, hala egemen ulusların sol, devrimci, sosyalist ve demokrat insanları gerektiği gibi, bu 1915 Seyfo/Soykırımı hissetmediği gibi, dile getirirkende ciddiyetsiz ve nerdeyse Soykırıma bahane bulacakmış. Bu çok incitici acı veren bir durum!

Paramaz ve arkadaşları idam edlmeden önce savunmalarında, yaşadığımız bölgelerde hangi tezle yaşanacağını dile getirmekteler. Türkçü Türk sol, bunu bilinçli olarak, inkar edip, 1915 Seyfo/Soykırım da yaşananları dile getirmedi. Son birkaç yılda, Sosyalizmin, sol zihniyetin 1915 Seyfo/Soykırımdan önce Batı Ermenistan da Yıldız gibi parlıyordu. Durum böyle olunca, Türk sol zihniyet bir muğlaklık içinde debelenmektedir. İster Türk sol, İster Kürt sol ve İster Arap solu, 1915 Seyfo/Soykırım muhasebesini kendi toplumunda yapmadığı sürece, her hangi demokratik bir ilerleyişe girmesi mümkün değildir. Hele Türk devleti veya diğer devletler kendileri ile yüzleşmedikleri sürece, Hiristiyan uluslara uygıladıkları her türlü baskıyı irdelemedikleri zaman asla ve asla kendilerini yeniden yapılandıramazlar. Bu yüzden sol kesimlerin, 1915 Seyfo/Soykırım gününde onların, Hiristiyan uluslardan daha çok, muhalif oldukları devletleri kınamalı, kendi toplumlarını soykırımı anlatmalılar.

Sol irade soykırımı kendi toplumuna anlattığında, toplumunu geçmiş çirkinliklerden uzaklaştırıyor. Türk sol samimice Soykırımı irdeledğinde, doğası gereği Kemalızm den uzaklaşır, gerçek sol ile buluşur, sosyalizme doğru ilerler. Kürt sol 1915 Seyfo/Soykırım ile yüzleştiğinde, topluma aktardığında; kendi iç ihanet, teslimiyet ve işbirlikçiliği iyi anlar, bunların alternatifi olan şefaf demokrasi perspektifi ile gelişen tarzda ısrar eder. Bugün Kürt halkını dumura uğratan, sömürülen devletlerin denetiminden çıkmayan zihniyet 1915 Seyfo/Soykırım döneminde İslam kardeşliğne inanan, mala, mülke, maddi değerlere ve ahlaksızlığa tamah eden zihniyetin ta kendisidir. Bunu hiç kimse gizliyemez, farklı förmüllere büründüremez.

Bizler her zaman dostumuzu ve duşmanımızı bir birinden ayırt edebiliriz. Seyfo/Soykırım döneminde dostane tavır göstermiş hiç kimseyi unutmadık, yüreğimize kazıdık!! Lakin duşmanlık yapan zihniyeti ne o gün ne bugün unuturuz!

Dolayısıyla kendisine sol diyenler, Türk, Kürt ve Arap kesimler kendi toplumlarını, bu gerçekle buluştursun, eşitlik, demokrasi ve özgürlük böyle gelişir..

Bugün Türk devleti, KDP işbirlikçiliği Seyfo zihniyetini görmeye iyi bir örnektir.. Dikkat edin kime karşı, demokratik muhalif olan kendi onurunu savunan halkına karşı..

MÖP olarak bir daha Seyfo/Ferman/Soykırımların yaşanmaması için, halkların daha güzel bir geleceğe ve birlikte yönelmesi için, yanlışlarla yüzleşmek ve doğru çözümler bulmak önemlidir. Halklara yakışan bir birlerinin acılarını anlamak, o acılara birlikte katlanmak..

Seyfo Asuri/Süryani/Keldani ulusunun acısı, intikamı, mücadelesi, yüreği, kimliği, kültürü, yaşamı, emeği, cesareti, fedekarlığı ve ulusal, toplumsal demokrasi birlikteliğidir.. Dolayısyla bizleri bu değerli güne taşıyan her bireye şukran borçluyuz!  

Türk devletini, işbirlikçi Kürt kesimini 1915 Seyfo/Soykırım ile yüzleşmeye, Asuri/Süryani/Keldani, Ermeni, Rum/Pontus ve Yahudi lerden gasp edilen değerler, işgal edilen topraklar, Camilere dönüştürülmüş Kilise ve Manastırların iadesi, bu ulusların yeniden kendi coğrafyalarına dönebilmeleri sağlanması.. Bütün bunların olması, demokrasiye gidilmesi için yegane çözüm 1915 Seyfo/Soykırım ile yüzlemeşidir. Yüzleşmedikçe Türk devleti hep ırkçı, faşist, şöven ve milliyetçi kalacak..!!

Bunun için; 1915 Seyfo/Soykırımdan, günmüze bütün uluslara karşı işlenen tüm suçlarla Yüzleşmek..  

Halkları kaos, çelişki ve çatışma ortamından uzaklaştıracak, onları daha güzel bir geleceğe taşıyacak olan; Demokratik Sosyalizm Perspektifidir..

Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP)