Türkiye

Published on Nisan 19th, 2020

0

Beyza Üstün: Ya ders çıkaracağız ya da yıkıma hazır olacağız

Kapitalist müdahalenin sonuçlarından birisinin de koronavirüsle yaşandığını söyleyen HDP Ekoloji Komisyonu Üyesi Beyza Üstün ya bu salgından ders çıkarılacağını, ya da yeni virüslere ve yıkımlara hazır olunacağını vurguladı.

Tüm dünyayı saran koronavirüs salgının bu noktaya gelmesini bir sonuç olarak nitelendiren HDP Ekoloji Komisyonu Üyesi Beyza Üstün, doğada yapılan tahribatın virüsle ilişkisini ANF’ye değerlendirdi. Uzmanlar tarafından yapılan çalışmaları referans gösteren Üstün, yarasalarda veya kediler gibi diğer canlılarda hiçbir hastalık olmadan var olan bu virüsün ölümcül noktaya ulaşmasının insanların doğaya müdahalesiyle birebir alakalı olduğunu vurguladı.

Biz onların yaşam alanına o kadar müdahale ettik ve o kadar yakınlaştık ki böyle bir sonuca neden olduk” diyen Üstün, kuş gribini örnek gösterdi. Üstün şunları belirtti: “Kuş gribi, yorgun gelen göçmen kuşların kendilerini başka canlılardan korumak için saldığı bir sıvıdan meydana gelen bir salgındı. Biz onların yaşam alanlarını ellerinden aldığımızda, her yeri betona çevirip bina yaptığımızda artık dip dibe yaşamaya başlıyoruz ve onlarda olan, onlara zarar vermeyen bu virüs gibi salgınlar, bize geldiğinde bugün olduğu gibi ölümcül sonuçlarla karşı karşıya kalıyoruz.”

KAPİTALİST ÜRETİM VİRÜSE DESTEK VERİYOR!

İnsanlığın bugün kapitalist sistemin doğal ortamlara ve doğal dengelere müdahalesinin sonuçlarını yaşadığını vurgulayan Üstün, bütün doğal alanların yapılaşmaya, maden, enerji gibi üretimlere açıldığını belirtti. Kapitalist üretim sonucunda açığa çıkan bütün atıkların da virüsün taşınmasına destek verdiğine dikkat çeken Üstün, “Koronavirüsün bir yüzeye tutunabilme özelliği var.

Termik santrallerden maden işletmelerinin atık havuzlarının havaya ya da suya, toprağa karışan emisyonlarına kadar atmosferdeki herhangi kirli bir atık gaz çok rahatlıkla virüsün taşınmasına katkı verebilir. Artı-değer üretmek ve sermaye biriktirmek için doğal ortamlara o kadar yüksek hızla ve miktarda emisyon üretiliyor ki diğer canlılara o kadar zarar vermeyen bir virüs bize kolayca ulaşabiliyor” dedi.

DOĞA KENDİSİNE YAPILANI ÇOK AĞIR ÖDETİYOR!

Teknolojinin yaşam alanını koruyamadığının görüldüğünü belirten Üstün, tanınmayan bir etki karşısında çaresiz kalınmasının bunun en büyük göstergesi olduğunu kaydetti. Henüz virüsün etki mekanizmasının çözülmeye çalışıldığını ifade eden Üstün, ekolojide yapılan tahribatların da o kadar kolay yerine geri gelmediğini vurguladı. “Ne oldu paralar? Herkes bir sabun ve kolonyaya kaldı” diyen Üstün, evlere kapanmak zorunda kalındığını hatırlatarak, doğanın kendisine yapılanların cezasını çok ağır ödettiğini kaydetti.

İnsanların kendilerini virüsten korumak için sağlıklı bir ortamda yaşamaları gerektiğinin de altını çizen Üstün, şunları kaydetti: “Bugün baktığımızda bu virüsün en çok direnci düşük olanları etkilediğini görüyoruz. Peki neden dirençleri düşük? Aydın’da jeotermik santral ile yaşayanların direnci yüksek olabilir mi? Sokağa çıkma yasağı ilan edilen Zonguldak’ta insanlar yıllardır kömür işletmelerinden çıkan tozları solumak zorunda bırakılıyor. Her yerde GDO’lu besin zinciri oluşturuldu. Bu açıdan kapitalist üretim sadece virüse neden olan atıkları üretmiyorlar, tüm canlıların yaşamını sağlayacak ortamı da kirletiyor. Bu sistem böyle devam ederse bugün koronavirüs, yarın başka bir virüs ile karşı karşıya kalınır.”

FARKINDALIK ZAMANI

Üstün, Türkiye’de iktidarın pandemi ile mücadele konusunda da sınıfta kaldığını vurguladı. İktidarın virüsü de fırsata çevirdiğini kaydeden Üstün, Kanal İstanbul ihalesinin bu arada gerçekleştirildiğini, Eskişehir’de termik santralin kapasitesinin yükseltilmesine izin verildiğini, Salda Gölü’ne de iş makinelerinin girmeye çalıştığını hatırlattı. Siyasi iktidarın beslendiği sermayenin kendini korumaya aldığını dile getiren Üstün, “Hepimizin evlere kapanmak zorunda kalmamızdan yararlanıyorlar. İşçiler harıl harıl çalıştırılıyor. Hastalanan işçileri hastaneye değil memleketlerine gönderiyorlar. Bunun adı faşizm” dedi.

Bu sürecin aynı zamanda farkındalık süreci olduğuna işaret eden Üstün, Türkiye ve tüm dünyada sömürüyü yapanların insanların gözünde daha da netleşeceğini söyledi. Halkların bu kadar baskıcı yönetimlere izin vermeyeceğini vurgulayan Üstün, kendi kendilerini yönetebilecekleri özgür ortamlarla devam etmeye çalışacaklarını söyledi. “Hepimiz bu sistemin kodları içinde kirlenmişiz” diyen Üstün, “İki sokağa çıkma yasağında gördük, insanlar neredeyse birbirini kesecekti. Sanki iki günde aç kalacaklar. Bu da bir açlık. Sürekli tüketmeye, yok etmeye alışmışız” diye konuştu.

DAYANIŞARAK SİSTEMİ DEĞİŞTİREBİLİRİZ!

İnsanlar dışarı çıkmayınca havanın da bu süreçte temizlendiğine dikkat çeken Üstün, doğanın üzerindeki saldırılar azaldıkça kendini yenilediğini ve iyileştirdiğini ifade etti. Bu süreçte en önemli olanın dayanışma duygusu olduğunu kaydeden Üstün, bunu büyütmek gerektiğini vurguladı. İnsanların daha da paylaşımcı olmaya başladığını ifade eden Üstün, bunun sürecin olumlu yönde dönüşmesine yol açacağını söyledi.

“Ne kadar dayanışırsak, bu sistemi değiştirebiliriz ve kendimizi iyileştirecek çözümleri birlikte üretebiliriz” diyen Üstün, tüm olumsuzluklara rağmen elindeki son kuruşu paylaşan insanların sayısının çoğaldığına işaret ederek, umudun giderek artan bu insanlarda olduğunu ifade etti.

HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, hayatın virüs öncesi ve sonrası diye ayrılacağını belirten Üstün, çok büyük bedeller ödeneceğini söyledi. Halkların çözümleri birlikte üretmeyi öğreneceğini ifade eden Üstün, şöyle konuştu: “Doğa olmadan insanın da yaşamayacağını herkes öğrendi artık. Bundan ders çıkartmak gerekiyor. Doğayı bu kadar sermayenin birikimi içine sokmaya kalkarsak, o da cevabını bize çok ağır verir. Her defasında da veriyor ama biz anlamıyoruz.

Kimi zaman depremle kimi zaman virüsle veriyor. Bu cevap alındıktan sonra da başka bir yaşam, başka bir siyaset düşünülecek. Herkes en az kendisi kadar başka canlılarla da birlikte özgür yaşayabileceği bir ortamı tercih edecek. Sonucu hep beraber yaşayacağız ya ders çıkaracağız ya da virüslerle, yıkımlarla yaşamaya devam edeceğiz.”

(anf)

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑