İnsan Hakları

Published on Aralık 23rd, 2020

0

Demirtaş’ın avukatları: Türkiye AİHM kararını uygulamak zorunda

AİHM’in HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tahliyesi yönünden verdiği kararı değerlendiren avukatları ve HDP Eş Genel Başkanı Buldan, iktidarın bu kararı uygulamamak gibi bir lüksü olmadığının altını çizdi. Sadece Demirtaş’ı değil tüm muhalifleri ilgilendiren bu kararın uygulanmasında Avrupa’nın bağlayıcı olduğunu da kaydeden avukatlar, kararın dönüşü olmadığı söyledi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş’ın avukatları, AİHM’in tahliye kararına ilişkin basın toplantısı düzenledi. 

HDP İstanbul İl Örgütü’nde gerçekleşen toplantıya Buldan’ın yanı sıra Demirtaş’ın avukatları Benan Molu, Mahsuni Karaman, Ramazan Demir de katıldı. 

AVUKAT KARAMAN: KARAR YARGI-SİYASET İLİŞKİSİNİN İFŞASI
Avukat Mahsuni Karaman, 2016 yılından bu yana yaşanan hukuksuzluklar ile kendileriyle birlikte hukuki mücadele yürüten meslektaşlarına teşekkür ederek sözlerine başladı. Verilen kararın yargı-siyaset ilişkisinin hem ifşası hem de Türkiye’deki son 4-5 yıllık ilişkilerin yargı eliyle nasıl yürütüldüğünün bir göstergesi olduğunu kaydetti.

Avukat Karaman, yargısal lincin başını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çektiğini belirtti. HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş olmak üzere 12 milletvekiline yönelik operasyon yapıldığını ve o günden bu yana çok sayıda HDP’li belediye başkanı, milletvekili, belediye meclis üyelerine yönelik çok kapsamlı yargısal ve siyasal bir lincin başladığını belirtti. Karaman, “Tüm seçilmişlere, özellikle HDP ekseninde yapılan tüm operasyonların bir ilanı, kararı olarak okumak gerek” dedi. 

BULDAN: YARGININ SARAY’A BAĞLI OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bu kararın yalnızca Selahattin Demirtaş ile ilgili olmadığına dikkat çekti. Türkiye’deki yargının Saray’a ve tek adama bağlı olduğunu, Türkiye’deki hukuk sisteminin, adalet sisteminin, mahkemelerin, hakimlerin, savcıların kendi iradeleriyle karar vermediklerinin bir göstergesi olarak bu kararın algılanmasını söyledi. 

‘DEMİRTAŞ’IN TAHLİYE EDİLMEMESİ MANEVİ İŞKENCE SUÇUDUR’
AİHM kararının çok kapsamlı olduğunu ve Türkiye’deki milyonları ilgilendirdiğinin altını çizen Buldan, “Kararın üzerinden 13 saat geçmesine rağmen Selahattin Demirtaş hala tahliye edilmedi. Bu aynı zamanda manevi bir işkence suçudur. Çünkü bu kararın hemen ardından aslında avukatların başvuru yapmasına bile gerek duymadan, Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerekiyordu. Bu henüz gerçekleşmedi” diye konuştu. 

Buldan, Selahattin Demirtaş’ın sıradan bir insan olmadığını, Türkiye toplumu üzerinde büyük bir etkisini olduğunu ve iktidarın da bu etkiden korktuğunu vurguladı. 

‘BU KARAR BİZİ BAĞLAMAZ DEME LÜKSÜNÜZ YOK’
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’e verilen 22 buçuk yıl hapis cezasını hatırlatan Buldan, şöyle devam etti: “Leyla Güven, Kürt halkının onurudur. Aynı zamanda kadınların ve kendisine verilen bu ceza ile birlikte Yargıtay süreci beklenmeden tutuklanarak tarihe kara leke olarak geçti. Bu hukuksuzlukların bir an evvel giderilmesi gerektiğini söyledi. ‘Bu karar bizi bağlamaz’ açıklaması yapılamaz. Bu karar sizi öyle bir bağlar ki bütün arkadaşlarımız serbest kalmak durumundadır. Türkiye olarak uluslararası sözleşmelerin altına Türkiye olarak imza attıysanız bu kararlara uymak durumundasınız.”

‘KÜRT SEÇİLMİŞLERİN YARGI ELİYLE KRİMİNALİZE EDİLDİĞİNİ GÖSTERDİ’
Avukat Ramazan Demir de AİHM’in Selahattin Demirtaş ile ilgili verdiği kararı analiz etti. 4 Kasım darbesinden itibaren gelişen süreci hatırlatan Demir, verilen kararı bütünen Kürt seçilmişlerin yargı eliyle hem kriminalize edilip hem en ufak yasal güvenceden de mahrum bırakılacak şekilde nasıl tutuklanıp mağdur edildiklerinin bir röntgeni olarak yorumladı. 

AİHM’in bir vekilin sahip olduğu dokunulmazlığın ne anlama geldiğini, hem dokunulmazlık hem de yasama sorumsuzluğunun ne olduğunu tek tek anlattığına dikkat çeken Demir, “Diyor ki, ‘siz bir milletvekilini keyfi bir şekilde gözatına alıp, tutuklayamayacaksınız, yargısal tacize kolay kolay maruz bırakamazsınız’. Verilen kararda AİHM bunu tek tek söylemiş” diye belirtti. 

‘AHİM AÇIKÇA DTK’NIN YASAL BİR ORGANİZASYON OLDUĞUNU SÖYLEDİ’
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in tutuklanmasına da değinen Demir, Türkiye’nin bir çok yerinde neredeyse her gün DTK faaliyetlerinden dolayı gözaltı ve tutuklamaların gerçekleştiğini hatırlattı. Demir, “Açık bir şekilde AİHM DTK’nın yasal bir organizasyon olduğunu ve DTK kapsamında yapılan faaliyetlerin ‘örgüt üyeliğine’ delil olamayacağını söylemiştir” dedi.

AİHM’in Türkiye’ye “önünüze geleni örgüt üyeliği ile lanse edip cezalandıramazsınız” dediğinin de altını çizen Avukat Demir, “Büyük Daire, Türkiye ile ilgili bir kararda bunu ilk kez söylüyor” vurgusu yaptı. 

‘AİHM TÜRKİYE’Yİ ÇÜRÜTTÜ’
Bir diğer önemli konunun AİHM’in değerlendirmiş olduğu 6-8 Ekim Kobane direnişi olduğunu söyleyen Demir, şunları söyledi: “Selahattin Demirtaş’ın çağrısıyla başladığı ilan edilen ve her gün ölü sayısını değiştirdikleri, onların da tam olarak neyden bahsettiklerini bilmedikleri bir konu. AİHM açıkça ifade etmiş. HDP’nin twitiyle başladığı ifade edilen bu olayları yani HDP’nin twetinin içeriğini değerlendirmiş. Tamam acı olaylar yaşansa da bu çağrı barışçıl bir çağrıdır. İnsanları, demokratik tepkilerini göstermeye davet eden bir çağrı olduğunu söylüyor AİHM. Bu yönüyle bugün ve her gün basında lanse edilen Kobane olaylarının sorumluluğunu AİHM kendisi çürütmüş oldu. İktidar bunu istediği kadar kullansın hukuken de artık güçlü şekilde ifade eden bir mahkeme kararımız var. Kaldı ki Selahattin Demirtaş’ın o gün bir çağrısı yok. Israrla bu algı üzerinden süreç yürütülüyor. Bu da AİHM tarafından çürütülmüş oldu.”

Avukat Demir, Selahattin Demirtaş’ın sözde örgüt yöneticileriyle bağlantılarını göstermek için kullandığı telefon görüşmelerine ilişkin AİHM’in, “uydurulmuş” dediğini belirtti. Demir AİHM’in, Kasım 2018’de verdiği kararın öncesini ve sonrasını değerlendirdiğini ve bunun sonucunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mahkemelere müdahalelerini de açık açık kayda geçirdiğini dile getirdi. 

‘BU KARARIN GERİ DÖNÜŞÜ YOK’
Özellikle “çözüm sürecinde” siyasilerin siyasi söylem ve ifadelerinin 5-6 sene sonra bu şekilde karşılarına çıkarılmasını değerlendiren AİHM’in, bunun da kabul edilemez olduğunu ifade ettiğini söyleyen Demir, “Selahattin Demirtaş’ın farklı tarihlerde ve farklı yerlerde özellikle basın açıklamaları, mitingler, televizyon programlarında söylediği ifadeler var. Hepsini siyasi özgürlüğü ve çözüm süreci zamanında söylemiş ve o günün ruhunda, şartlarında söylenmiş. Bütün bu delilleri çürüttükten sonra devam eden tutuk dosyasına da bağlayacak şekilde, aynı delillerle tekrar tutuklandı. Bunun onun devamı olduğunu sadece suçlama niteliğinin değiştiğini söyleyerek derhal tahliyesine karar verdi. Bunun istisnası, geri dönüşü yok, esnetilebilir bir tarafı yok” diye konuştu. 

MOLU: YASA VE ANAYASA’DA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINI GEREKTİREN BİR KARAR
Avukat Benan Mollu da kararın Türkiye açısından değil tüm Avrupa Konseyi’ne üye devletler açısından büyük bir önemi olduğunu vurguladı. Bir çok ilke barındıran bu kararı dünden bu yana incelediklerini ifade eden Mollu, “Nar gibi katman katman ve çok bereketli. Her satırda sadece Selahattin Demirtaş için değil Türkiye’de ki tüm muhaliflerin, yargı tacizine maruz kalan bütün muhaliflerin kullanabileceği belki de yasalar ve Anayasada değişiklik yapılmasını gerektiren bir karar” dedi. 

‘BÜYÜK DAİRE KARARLARI KESİN VE BAĞLAYICI’
Molla, mahkemenin bu kararla kullandığı ifadeler nedeniyle bir milletvekilinin hele ki muhalif bir vekilin tutuklanamayacağını kaydettiğini dile getirdi. Yine Anayasa Referandumu ve Cumhurbaşkanlığı adayı olduğu dönemde Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk halinin sürmesinin de bir ihlal olarak AİHM kararında yer aldığını söyledi. Molla, “Büyük daire kararları kesin ve bağlayıcı” dedi ve Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesiyle birlikte hakkında devam eden davalardan da beraat etmesi gerektiğini söyledi. 

‘TÜRKİYE BU KARARI UYGULAMAK ZORUNDA’
Konuşmaların ardından basın toplantısı soru ve cevaplarla devam etti. Selahattin Demirtaş’ın avukatları, Türkiye’nin bu kararı uygulamak zorunluluğu ve uygulamadığı takdirde ne gibi uygulamaların olacağı yönündeki soruya yanıt verdi. Selahattin Demirtaş’ın 19. ACM başta olmak üzere yargılandığı diğer davalardan da beraat etmesi gerektiğini ve takipsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirtti. 

‘KARARIN UYGULANMASINI AVRUPA SAĞLAYACAK’
Avukatlar, AİHM’in Osman Kavala davasında olduğu gibi Demirtaş hakkında da kesinleşen karar olduğuna dikkat çekti. Avukat Ramazan Demir, bu kararın artık Avrupa Birliği ile Türkiye arasında olduğunu, kararın uygulanmasını Avrupa’nın sağlayacağını kaydetti. 

BULDAN: DEMİRTAŞ’ KARŞILAMAK İÇİN HAZIRLANIYORUZ’
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “bu kararı tanımıyoruz” demek gibi bir lüksü olmadığının altını çizdi. Buldan, “Açıkçası biz HDP olarak Selahattin Demirtaş’ı karşılamak için hazırlık yapıyoruz” dedi. 

(ETHA)

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑