Faşizm

Published on Şubat 25th, 2024

0

Gelin sağ dalgayı birlikte kıralım!

Almanya’da son aylarda yükselen faşist sağ dalgayı durdurmak amacıyla, 80’den fazla kurumun birlikte yaptığı çağrı ile 24 Şubat’ta, Stuttgart’ta ortak bir protesto yürüyüşü ve mitingi düzenlendi. Yürüyüş ve mitinge on binlerce protestocu şahıs ve kurumlar flama, poster, pankart, döviz ve benzeri araçlarla katılarak taleplerini sözlü ve yazılı olarak dile getirdiler.

Gül Güzel (Stuttgart)

Stuttgart büyük belediye binası önündeki Maktplatz meydanında toplanmaya başlayan kitle alana sığmayınca, çevre sokaklar da insan seliyle dolup, taştı. Kurulan sahnede yer alan sivil toplum örgüt temsilcileri, bugünkü eylemin önem ve nedenini belirten konuşmalar yaparak, halkı sağ dalga AfD’ye karşı tavır almaya ve aktüel Alman politikasına eleştirisel göndermelerde bulundular.

‘Correctiv araştırma’ medya, Potsdam şehrinde Kasım 2023’te biraraya gelen CDU ve AFD temsilcilerinin gizli toplantısı ile yabancı düşmanlığı, mültecileri gizli bahanelerle yurtdışı etme amaçlarını kamuoyuna bildirmişti. Bu açıklama ardından aylardan beri bütün Almanya’da karşıt sesler yükselmeye ve bu tutumun kabul edilemeyeceğine dair tavırlar gösterilmeye başlandı. 24 Şubat’ta Stuttgart şehrinde yapılan ortak eylemde de, bu iki partinin gizli görüşmeleri ve aldıkları karara karşı yapılan protestolardan sadece biriydi. AfD’nin faşist ırkçı zihniyet zeminin önlenmesi için sorunların temel ve gerçekçi bir şekilde ele alınmasının önemi vurgulandı.

Eylemin toplanma alanı olan Marktplatz’da, Seebrücke BW ve Amnestty İnternasyonal, Flüchtlignsrat Baden-Würtemberg temsilcileri, bir çok soru başlıklarıyla sözlerine başladılar: Akdeniz’de yaşamlarını özgürlükleri uğruna feda edenleri anıyoruz! Katil rejimlerin katlettiği, astığı şehitleri anıyoruz! Kürt kadın hareketi Jin Jiyan Azadi hareketi için mücadele edip, şehit düşenleri anıyoruz! Bütün dünyada faşizme karşı seslerini yükseltip mücadele eden ve edecek olanları unutmuyoruz! Suriye, Afganistan, Sudan, Ukraniye, Somali ve diğer savaş alanlarındaki savaş ve terör mağdurlarını da unutmayacağız!  Aynı şekilde insan hakları için verdikleri mücadele yüzünden hapishanelerde tutulanları da unutmuyoruz! Kaçmak-mülteci olmaktan başka çareleri kalmayan ve bu uğurda yaşamlarını kaybedebleri de!…

Size soruyoruz: Yaşayabilmek için kaçıp mülteci olmaktan başka çareleri kalmayan insanların yerinde olsaydınız siz ne yapardınız? Yaşayabilmek için kaçıp, mülteci konumunda olan bu insanlara ne yazık ki burada da ırkçılıkla yaklaşmak günlük yaşam haline geldi…Ama bizler varız ve faşizme karşı yalnız değiliz! Son yıllarda Almanya’nın mülteci poliştikası korkunç ve üzücü bir duruma geldi. İnsanlığın iflas ettiği bir durum halini aldı. Güvenli limanlar oluşturma yerine, kurtarıcı gemiler engelleniyor, yardımcılar kriminalize ediliyor. Yabancı düşmanlık dalgası en üst safhaya ulaştırılmış durumda. Mülteci hakkının bir insanlık hakkı olduğu unutuluyor. Ve bizler bu dalgaya karşı sessiz durmak istemiyoruz. Başka insanların yaşamı için mücadele edenlerin yanında yer alıyoruz. Uluslararası dayanışmayı yükselterek, Mültecilere saygı ve korunmaları için mülteci hakkını talep ediyoruz.

Avrupa mülteciler için daha güvenli yolları açmak zorunda. 2019’dan beri 10.000’den fazla insan kaçarken öldü. İlegal olan insanlar değil, AfD’nin ve yandaşlarının ırkçı ideolojileri ilegaldir. Yılbaşında Alman Parlamentosu, ‘’İade iyileştirme Yasası’’nı çıkararak durumu iyileştirme yerine yurtdışı edilmeleri için taraftarlar arıyor. Bu kanun demokrasimizi ve temel haklarımızı ihlal ediyor. Onun için her insanın aynı hak ve onuru için birlikte mücadele edelim. Çünkü insan onuru dokunulmazdır. Nasıl görünürse görünsün, hiç kimse diğerinden daha az değerli değildir. Nereden gelirse gelsin; hangi dili konuşursa konuşsun; hangi cinsel yönelime sahip olursa olsun, hangi inanca sahip olursa olsun, biz bölünmemize müsaade etmeyeceğiz! Bütün hepimizin gücüyle AfD’ye karşı mücadelede biz kazanacağz.

Hepimizin damarlarında akan kan aynıdır. Margot Friedländer’in dediği gibi,’’ Hristiyan, Yahudi, müslüman kanı yoktur. Sadece insan kanı vardır. O yüzden hepimiz insanlara saygılı olmalıyız!’’ Gelin hep birlikte yaşadığımız bu ülkede Mültecilerin hoş geldiğini ve birlikte yaşamak istediğimizi yüksek sesle söyleyelim. Bunu öyle yüksek bir ses ile söyleyelim ki, yalnız buradaki belediye binasındakiler değil, Almanya Parlamentosu duysun ve Say it loud, say it clear: Refugees are welcomme here!

Konuşmalar ardından yürüyüşe geçen kitle, sloganlar eşliğinde Tübingen Strasse’de yürüyerek, Marienplatz meydanına geldi. Burada da miting meydanına sığmayan binlerce eylemciler yapılan konuşma ve söylenen sloganlar ardından yaklaşık olarak saat 18.00 civarında eylemlerine son verdiler.


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑