Makaleler

Published on Ekim 29th, 2023

0

Beton duvar, demir kapılar ardından gelen yorgun ama direngen mektuplar | Gül Güzel


Siyasi tutsakların Almanya ve Türkiye Zindanlarından yazdıkları mektupların içeriği, çok büyük mesajlar içeriyor. Bu mektupları okuyunca, zaman zaman Cezaevlerindeki kötü muamele, tecrit, İnfaz yakma, sebebi açıklanamayan ölüm veya intiharlara inatla cesaret ve mücadele metaforunda yüzmemek mümkün değil. 21. Yüzyılda savaş ve katliamların bütün hızıyla hüküm sürdüğü dünyadaki durumun ancak verilen bu kararlı ve ısrarlı mücadele ile yenilebilirliliğine inanan bizler de, Zindanlardaki Siyasi tutsak/rehin/mahkumlarla aynı sofrada yer almaya devam edeceğiz. Onların özgürlüğünün, bizlerin onurlu özgürlüğü olduğu gerçekliğiyle haksızlıklara, inkarlara, imha ve sömürülere karşı durmanın onuru hepimizin diyor ve yine Almanya, Türkiye Cezaevlerinden gelen iki Siyasi tutsak arkadaşın mektuplarını siz okurlarımıza sunmaktan mutluluk duyuyorum. Ayrıca Cezaevlerindeki siyasi tutsaklara birer kart veya mektup yazmanızı da bu vesileyle rica ediyorum…

Ali ÖZEL’in Mektup, 23.09.2023 Frankfurt Cezaevi,

Saygı değer Gül yoldaşım,

Sizin gibi değerli yoldaştan haber ve selam almam aynı zamanda unutulmamamın beni ne kadar sevindirdiğini size anlatmak isterdim ama maalesef buna sözcüklerim yetmiyor.

Yoldaşım nasılsınız, sağlığınız nasıl? Diler ve umut ederim ki, sağlığın dünden daha iyidir.

Yoldaş, bizler yoldaşlar topluluğu olarak bilinen nedenlerden dolayı belki zaman zaman bir arada olmayabiliriz. Ama ruhta, duyguda ve düşüncede her zaman beraber olduğumuzu siz de çok iyi biliyorsunuz ve aynı zamanda onu yaşıyorsunuz.

Bizler şu an Kürdistan’ın her parçasındayız; Ortadoğu’dayız, Türkiye’deyiz, Avrupa’dayız, Dünyanın belirli ülkelerindeyiz ve İmralı’dayız. Onun için bizler her zaman bir aradayız.

Yoldaş 24 Nisan’dan şimdiye kadar 21 duruşmam yapıldı. Kalan 7 duruşma 20 Ekim’e kadar yapılması ve verilecek cezanın karara bağlanmasını istiyorum.

Yoldaş sizin gibi maneviyatlı çok değerli bir halkın evladı olmak benim için büyük bir manevi değer ve onurdur. Halkımın haklı ve onurlu davasında bir neferi olmak, benim için büyük bir şanstır.

Bu haklı ve onurlu davanın büyük bir zaferle ve onurlu bir barışla taçlanacağına olan umudum büyüktür. Benim sadece üzüldüğüm şey, sizlerden fiziki olarak ayrı olmak ve halkıma hizmet edememek.

Yoldaş tekrar sizlere ve tüm yoldaşlara selam ve saygılarımı yolluyorum. Sağlığınıza dikkat edin, kendinize iyi bakın.

Ali Özel,               JVA Frankfurt,   Ober Kreuzäckerstr. 6,                 60435 Frankfurt a- Main

Ergün Doğru’nun Elazığ Cezaevinden gelen mektubu

Merhaba Gül arkadaş, iyi olmanı diliyorum. Göndermiş olduğun mektup ve kartı aldım. Teşekkür ederim. Kadın yüreğinin, Dersim’le bir olduğunda her anlamda önünde durulamayacağını iyi biliyorum. Zira esaret sürecinde en büyük katkı, vefa’yı kadın arkadaşlarla yaşadım. Bu yüzden sizin inatçı duyarlılığınız beni memnun etti. Elbette bu inatçılık genlerden kaynaklı😊)

      Gül arkadaş yazımın kötülüğü noktasında affına sığınıyorum Genelde herkes şikayet ediyor. Daha bir dikkat göstermeye çabalayacağım

      Güzel dost, mektubunuzdan yaşam coşkunuzu anlam ve değer bağlılığınızı net hissediyorum. Hep söylediğim bir şey vardır, anlam ve değer biriktirip yaşam coşkusunu kaybetmeden inat edenler bizi geleceğe taşıyacaktır. İnsan inandığını yaşarsa anlamlı olur ve yaşamı bir şekilde değiştirme şansı olur. Sadece şikayet etme teorisini yapanın değiştirme imkanı yoktur. Çünkü pratikleşmeyen teori doğru olsa da anlam ve karşılığını yaratamaz. Yaşam felsefenizi ve duruşunuzu kendime yakın bulduğumu söylemeliyim.

Gül arkadaş Zindanda ki Mahpus ancak yukarıda özetlediğim ve sizde olan inatla yürümeye, vazgeçmemeyle  kendini yaratabiliyor. Yaşam çok soyut ve monoton gözükse de arayış varsa rutinler gibi sınırlar da yıkılıyor elbette. Emeksal darlığın ve yaratılan yalnızlığın motivasyon açısından  zorlayıcılığı var. Fakat insan yürüdüğü yolu ve yol üstünde yaşanacak badireleri bedelleri biliyorsa bu engel kalmaz. Bizi belki de en çok üzen, dışarının dağınık, durağan ve giderek  bireyselleşen yaşam kıskacında unutan dostlar ve yürekler oluyor. Şahsım şanslı olsa da genelde yaşadığımız realite budur.

Gül arkadaş İzzetin’e göndermelerinden haberdar değilim. Çünkü burada çok haberdar olma şansımız yok. Fakat tesadüfe bak ki, ben de milliyetçilerin ‘’Alevi Aşkı’’ diye bir yazıyı kaleme aldım ve orada İzzetin’i yazdım. Yeni tartışma nedir bilmiyorum ama beni şaşırtmayacağından eminim 😊)

      Bu arada geçen mektupta yeni çıkan kitabımdan bahsetmiştim. Alevi Kırım öyküleridir. Bu öykülerden Maraş, Çorum birebir yaşanmış öykülerdi. Bunları yıllar önce dinlemiştim ve hafızamda tutup bir gün yazacağım demiştim. Kitaba ilişkin eleştirilerini beklediğimi yazmıştım, yine tanıtımı için yardımcı olursan mutlu olurum. Ayrıca sana istediğin bir fotoğraf da göndereceğim.

     Gül arkadaş böyle daldan dala atlıyorum ama Yoğunlaşma sorunlarım oluyor. Malum Yaş ilerledi. Bir de vejetaryen olduğumdan sağlık sorunları oluşuyor. Bu yüzden odaklanma sıkıntıları gelişiyor. Bunu anlayacağını umuyorum.

Avrupa’daki arkadaşlarla birlikteliklerimde en önemli gözlemim, yüzleri gülse dahi içten bir mutluluk noktasında hep yarım olduklarıydı. Kişiden kişiye farklılık gösterse de temel sorunu anlamaya çalıştım.  Sanki orada kalma durumu yaşanıyor. Bir yanda Avrupa kültür tarzı var bir yanda ise içinden gelinen kültür.  Dahil olduğu kültürü dar bulup kısıtladığını düşünse de bunu açıktan yapamadığı için örtük bir yaşam var. Bu biraz da kendini yaşamdan isteğini bastırılması olayıdır.  Kimse zorlamasa da, alışkanlıklarından çekinme ve örtülü yaşam şekli var. Bu da kişilik de bozulma yaratıyor. Arada kalma durumunun sağlıklı kişilik üretmesi mümkün değil. Oysa insan doğru bulduğunu yaşamalı. Doğru mekan zaman tanımaz. Avrupa’daki arkadaşları bu yüzden hep sıkıntılı görmüşümdür.  Tabii bir de ucubeleşen tipler var😊) O yüzden Avrupa’ya bir türlü ısınamadım. Bazı arkadaşlar yazdıkları mektuplarda  burada kalsaydın siteminde bulunuyorlar. Evet kalabilirdim ama mutlu olurmuydum emin değilim. Sizin gibi uzun yıllardır orada yaşayanlar bu ikilemleri aşmış. Ama ben çoğu arkadaşın mektubunda halen bu izleri görüyorum.  Bunda kültürel etkinin de olduğu şüphesizdir. Her anlamda Alevi arkadaşlar öne çıkıyorlar, bunu da normal görüyorum.

      Gül arkadaş mektubu çok siyasete boğmak istemediğimden yazmadım. Bir de dışarıdaki gelişmelerden bir haber olduğunda güncel yazmayı doğru buluyorum. Bazı yazıları- yazılarımı kardeşim Face’e koyuyor. Bazen de Dersim gazetesine. Fakat siyaset ve Dersim’den hiçbir şekilde, hiç kopmadım.  En son Dersim siyaseti üzerine çok geniş bir yazı yazdım

      Gül arkadaş mektubuma son son verirken seni sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Tüm tanıdık dostlara ve Görülmüştür emekçilerine selamlar, saygılar güzel yüreğinize iyi bakın.

      Not: Gönderdiğin fotoğraflar çok güzel Teşekkür ederim. Bana Dersim gözlemlerini de yazarsan mutlu olurum.

Ergin Doğru, Ekim 2023,
2 Nolu Yüksek Güvenlikli C.İ.K. Koğuş C-21,        Elazığ


Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 29.10.2023

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑