Havada karla birlikte adaletsizlik fırtınası var! | Gül Güzel

Diasporada da Kürtlere kimlik ve siyasi çalışmalarından dolayı ağır bedeller ödetilmeye devam ediliyor. Ne yazık ki, insan bunları yazarken, 21. Yüzyılın sadece modern kapitalizmi geliştirme, insanlık iradesini çökertme, sömürü araçlarını geliştirme, kimlikleri inkar etme, karşıt cins düşmanlığını ayyuka çıkarma, inançları sömürü aleti haline getirme…gibi ibarelere takılıyor. Fazla yorum yapmadan Almanya’nın Frankfurt Eyalet Yüksek mahkemesinin, 4 yıl 5 aya mahkum ettiği Kürt aktivist Abdullah Öcalan’dan aldığım mektubu ve ardından kendisi hakkında eklediğim kısa bilgileri okumanız yeterli olacak.

Merhaba,

Değerli Gül heval göndermiş olduğun kısa, öz, renkli ve çok anlamlı mektubunu aldım. Elbete çok sevindim ve bir de özenle ekolojik bir fotoğrafla göndermen daha da anlamlı oluyor. Sana çok çok teşekkür ediyorum. Çok sağol ve özgür ortamda hep mutlu olmanızı diliyorum. Biz nerede olursak olalım hiçbir zaman rahat ve mutlu yaşamayı bulamayız bu mevcut durum değişmeyene kadar. Çok duygusal ve hassas olmamız da çok iyi değildir. Çünkü bu yaşadıklarımızın bir anlamı vardır. Genel durumun bir parçasıdır elbet. Toplum olarak öyleyiz.

Benim durum şöyle: Tek kişilik hücredeyim. Günde 1 saat havalandırma var. Onun dışında hep içerdeyim. Çok zor ama yapılacak pek birşey yok. Sabretmekten başka çare de yok. Sadece bana özgü bir durum da değildir. Bana gazete(Politika) geliyor. Ayda 2 saat görüşme ve 20 dakika telefon hakkım var. O da olana kadar burnumuzdan getiriyorlar!…

Mahkemem çok uzun sürdü. 60 defa mahkemeye gidip – geldim. Çok zor ve ştresli bir durum. Elimizi, ayağımızı zincirliyorlar. Mahkeme sürecinde doğru – dürüst kimse gelmedi! Belki rahatsız olmayalım diye gelmediler!!! Çok da sorun değil ve geçti…

Ben hiç mektup yazmadım. Hep durumum netleşsin dedim ama bir türlü netleşmedi. Şimdi bekliyorum. Önümüzdeki günlerde Fransa’ya gönderilmem için başvuru yapacağız. Eğer kabul olursa; yılbaşına kadar bitebilir. Eğer olmazsa, ben yine sana kısaca yazarım.

Gül heval bütün sıkıntılarla birlikte umutlu olmak gerekir. Ben uzun süredir mektup yazmadım; neredeyse unuttum. Benim tüm ilişkilerim kontrol altında olduğu için yazamadım. Gelen ziyaretçilerimle cam arkasında görüşüyordum. Temas yasaktır. Ekranda birbirimizi görüyoruz. 20 dakikalık telefonu da polis ve tercüman dinliyor!!! Onun için yazamadım.

Mektubum dert dökme gibi olmasın. Yaşamı anlamlı kılmak için mücadele gerekir. Maalesef hergün aynı haberler, şehadetler. Hele bu ara İsrail – Filistin’deki çatışmalar adeta kan içinde yüzer oldu ortam.

Tecrit, öldürme, zulüm etme, işken etme…hepsi bize mübah görülmüş ama bu tabloya rağmen gelecek mücadele edenlerin olacak!

Gül heval kendinize iyi bakın. Kürt kadınları ve Kürt halkı tarih yazıyor. Onlar ne yaparsa yapsın biz hep umut ile yaşayacağız. Benim sana renkli taş vb. gönderemeyeceğim için kusura bakma. Senin yakınındakilere de selam söyle. Ayrıca tüm halkımıza ve dostlara selamlar.

Abdullah Öcalan 23.10.2023,

JVA Frankfurt, Obere Kreuzackerstr. 6, 60435 Frankfurt A.M.

….

Siyasi tutsak Abdullah Öcalan’a dair

Abdullah Öcalan(İmralı Cezaevinde mutlak tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan ile sadece isim benzerliği) 59 yaşında ve Mayıs 2021 de Almanya’da tutuklanmış. Fransa ve Almanya’daki siyasi faaliyetleri nedeniyle daha önce hüküm giymiş olan sanığa Frankfurt Yüksek Bölge Mahkemesi Ceza Kanunu’nun 129a/b maddesine göre “yurtdışında terör örgütüne üye olmak” suçundan yargılanmış ve Nisan 2023’te dört yıl, beş ay hapis cezası verilmiş.

Kürt olmanın büyük bedelini ödeyenlerden biri olan Abdullah Öcalan geçirdiği safra kesesi iltihabı dolayısı ile hastahaneye el ve ayakları zincirli olarak kaldırılmış; hastahanede tedavi gördüğü sürece de ayakları yatağa zincirli ve 2 polisin gözetiminde tutulmuş. İnanılmaz bu tutum çerçevesinde insanın aklına, Alman adaleti acaba Ankara’nın taleplerini mi yerine getiriyor? Sorusunu getiriyor…

Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 10.11.2023