Makaleler

Published on Haziran 30th, 2021

0

Lumumba’nın kendi hayatı bahasına Belçika Kralı’na verdiği tarih dersi | Doğan Özgüden

Kongo’nun bağımsızlığının 61. yıldönümü: Lumumba’nın kendi hayatı bahasına Belçika Kralı’na verdiği tarih dersi.


Bugün, emperyalizmin sömürgeleştirdiği Afrika ülkelerinden Kongo’nun bağımsızlığa kavuştuğu 30 Haziran 1960’ın yıldönümü. 22 yıl önce yazmış olduğum aşağıdaki yazım Türkiye’de 28 Kasım 1999 tarihli Sınırsız Bakış Gazetesi‘nde yayımlanmıştı.

60’lı yılları yaşayanlar anımsar. Dünyada bağımsızlık ve ulusal kurtuluş hareketlerinin yükseldiği, Afrika’daki sömürgelerin birbiri ardına özgürlük ve bağımsızlıklarına kavuştuğu bu çalkantılı dönemin en büyük isimlerinden biri Patrice Lumumba’dır.

Kara kıtanın tabii kaynaklar bakımından bu en zengin ülkesi bağımsızlığa kavuştuğunda, genç devletin başbakanlığına, Kongo kurtuluş hareketinin genç lideri Patrice Lumumba gelir.

30 Haziran 1960… Kongo’nun Léopoldville kentindeki Millet Sarayı’nın büyük salonunda, Belçika’nın genç kralı Baudouin ile daha düne kadar Belçika ve hattâ NATO gizli servisleri tarafından tehlikeli bir terorist, bir “kriminel” sayılan Lumumba eşit koşullarda yanyana oturmaktadır. Bu törende Başbakan Lumumba’dan beklenen, Kongo’ya bağımsızlık tanıdığı için Kral Baudouin’in şahsında Belçika’ya şükran ve minnetlerini sunmasıdır.

Ne ki, Lumumba mikrofona geçtiğinde, şu sözler Kral da dahil salondaki her Belçikalı’nın kafasına balyoz gibi iner: “Geçmişte, her sabah, her öğle ve her akşam, karşılaştığımız tek şey aşağılanma, hakaret ve dayak oldu, çünkü bizler zencilerdik… Kentlerimizde beyazlar muhteşem villalarında saltanat sürerken siyahlar derme çatma saz kulübelerde sürünürdü. Avrupalılara özgü sinemalara, restoranlara, mağazalara siyahlar adımını atamazdı. Siyahın yeri ancak Beyaz’ın ayaklarının dibiydi…”

Genç Kral Baudouin birden hışımla yanında oturan Kongo Cumhurbaşkanı Kasavubu’ya döner: “Böyle konuşacağından haberiniz var mıydı?” Eski efendilerine biatı sürdürmeye dünden hazır Kasavubu kafasını “hayır” anlamında sallar.

Lumumba’nın konuşması bittiğinde salon bir maç tribünü gibi ikiye bölünmuştür. Siyahların oturduğu sıralardan çılgınca alkışlar yükselirken, beyazların sıralarında âdeta ölüm sessizliği vardır.

30 Haziran 1960, yükselen ulusal kurtuluş ve bağımsızlık hareketlerinin sömürgeciler dünyasının suratına tükürdüğü en büyük coşku günlerinden biridir. Ama 30 Haziran 1960, aynızamanda, yedi ay sonra Lumumba’nın fizik tasfiyesiyle sonuçlanacak büyük KOMPLO’nun da tezgaha konulduğu gündür.

Nitekim daha birkaç gün geçmeden, Lumumba Hükümeti’nin otoritesini sarsmak için kontrol altındaki fesat yuvaları harekete geçirilerek Kongo’da etnik çatışmalar başlatılacak, Belçika yetiştirmesi üniformalılar başkaldıracaktır.

Eski efendilerinin emrine uyan Cumhurbaşkanı Kasavubu 5 Eylül’de Lumumba’yı başbakanlık görevinden azledecektir. Uluslararası şirketlerin sadık uşağı Moise Çombe, yeni yönetimi ekonomik bakımdan da çökertmek üzere, ülkenin bakır, kobalt, uranyum, çinko, kalay ve manganez yataklarıyla zengin bölgesi Katanga’da bağımsızlık ilan edecek ülkeyi ikiye bölecektir.

ABD emperyalizmi ve onun Avrupa’daki uzantısı NATO için, Lumumba da, Fidel Castro, Che Guevara, Ho Şi Minh ve Sekou Toure’yle birlikte “iflah olmaz”lar listesindedir. Kara Afrika’daki diğer devrim ve direniş odaklarının güçlenmemesi için Lumumba yokedilmelidir.

Emperyalizm yetiştirmesi ordu komutanı Mobutu 2 Aralık 1961’de Lumumba’yı Kasai’de tutuklattırır. Ne ki, hapiste bulunduğu sürede Lumumba’nın taraftarları hızla artmakta ve anti-sömürgeci güçler giderek daha da güçlenmektedir.

Belçika’nın Afrika İşleri Bakanı Harold d’Aspermont Lynden’in sağ kolu Binbaşı Jules Loos, Lumumba’yı yoketmek üzere Barracuda kod isimli komplo planını hazırlar ve planı uygulamakla Brazzaville’deki Albay Louis Marlière’i görevlendirir. Ayrıca, bir istihbarat ajanı ile eski bir sömürge subayı Lumumba’nın infazı için Brüksel’den Kongo’ya gönderilir.

Lumumba iki yoldaşıyla birlikte 17 Ocak 1961’de hapisten çıkartılıp cellatlarının eline teslim edilir. Belçikalı subay ve polislerin nezareti altında binbir işkenceden geçirildikten sonra bir ormanda katledilir. Cinayetten üç gün sonra, geleceğe Lumumba’dan hiçbir maddi iz kalmaması için, Belçikalı polis şefi Gérard Soete, kardeşiyle birlikte, cesetleri mezardan çıkartıp bizzat testereyle parçalar ve parçaları sülfirik asite atıp tamamen yokeder.

*

Gérard bugün 80 yaşındadır, şirin Brugge kentinde “huzur içinde” yaşamaktadır. Son günlerde araştırmacı Ludo De Witte’nin komployu tüm ayrıntılarıyla açıklayan kitabının (De moord op Lumumba, Van Halewyck Yayınları) yayınlanmasından sonra, olayları doğrulamış, hattâ Lumumba’nın cesedinden dökülen bir kurşun ile bir parmak kemiği ve iki dişi de hatıra olarak sakladığını Flaman televizyon programı Canvas’ta açıklamıştır.

Ek not:

Gérard Soete 19 Haziran 2000’de vefat etmiştir. 

Bu konuda 10 Haziran 2021’de Artı Gerçek’te yayımlanan “NATO’ya hayır… Lumumba’ya Evet…” başlıklı bir başka yazıma şu linkten ulaşabilirsiniz: https://artigercek.com/…/nato-ya-hayir-lumumba-ya-evet


Doğan Özgüden – 30.06.2021

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑