Makaleler

Published on Ağustos 18th, 2023

0

Yapılanma yürüyüşü… | Murat Çepni


Birleşik mücadele stratejimiz, bu coğrafyada zorunluluğun kavranmasıdır. Aracın kendisi her dönem tartışılabilir, yenilenebilir; ancak oluşturduğumuz taktikler, ittifaklar, güncel politikalar, örgüt modelleri kaçınılmaz olarak her zaman stratejiye uyumlu olmak durumundadır.

Kritik bir dönemeçteyiz.

Yolun bilgisine sahip olanlarımız, olmayanlarımız var. Böylesine bir yolculuğa çıkanımız, çıkmayanımız var. Risklerle, engebelerle dolu bu yolda başarılı olabilirsek neleri kazanabileceğimizi bilenimiz, bilmeyenimiz var. Aynı zamanda neleri kaybedeceğimizi de…

HDP yürüyüşü, başladığından bugüne öğretmeye devam ediyor. Yürüyüşe en başından inanarak dahil olanlarımız bile hala öğrenci durumundalar. Her kilometresi kendi içinde yeni bir yaşam.

Böyle olunca her kritik dönemeçte yeni değerlendirmeler, toparlanmalar, buluşmalar, ayrışmalar açığa çıkıyor.

Zorluklarla mücadele edebilmek, tasavvur edilemeyen risklerle, bedellerle baş edebilmek kuşkusuz kolay değil. Bu açıdan da yürüyüş tartışmasız devrimci bir eğitim rolü oynuyor. Büyük bedeller sonucu varlık hakkını kazanmış, şimdi de kesintisiz bir mücadele ile ulusal haklarını kazanmaya odaklanan Kürt halkı ile Türkiye işçi, emekçi ve ezilenlerinin, devrimcilerin ve sosyalistlerin tarihsel ittifakı; öğretmeye devam ediyor.

Rüzgar arkamızdan estiğinde bakış açımız, ufkumuz, iddialarımız genişlerken, karşımızdan esmeye başladığında ise başladığımız noktaya dönme eğilimi, ufuk daralması gelişebiliyor.

Devrimci akıl, bugünün somut koşullarından hareketle esasen geleceği görme becerisidir. HDP yürüyüşü de tam olarak geleceği kazanma stratejisi olarak kuruldu ve büyüdü. Evet, şimdi bu yürüyüşün kritik bir aşamasındayız. Devrim ve karşı devrim diyalektiği tüm ihtişamıyla işliyor.

Her ileri adımımız, her kazandığımız mevzi, yarattığımız her değişim kapsamlı saldırılarla karşı karşıya. Bu saldırılar sadece gözaltı, tutuklama, kapatma davası, kumpas davaları olarak değerlendirilemez.  Her türden ideolojik, politik çözme, liberalleştirme, hedefsizleştirme, teslim alma planları kesintisiz devrede.

Karşımıza dikilen her karşı devrimci barikatı aşmak, yeni bir sınav niteliği taşıyor. Barikatları aşarak yürüme süreci, güçlü değerlendirmeler, eleştiri-özeleştiri pratikleri ve yeni politik hedefler inşa etme süreciyle yürütülemediğinde kendine has problemler, iç barikatlar oluşturabiliyor. Aşabilirsek, doğru tartışmaları örgütleyebilirsek, kestirebildiğimizin ötesinde bir hızla koşmaya başlayacağız.

Seçim sonuçları üzerinden yeniden yapılanma süreci başlatmak en zayıf yanımız. Oysa bu süreç bugünün değil dünün ihtiyacıdır. Bu konuda yapacak bir şey yok. Artık ok yaydan çıktı. Süreci sonucuna götürmekten başka seçeneğimiz yok.

Yerellerde yaptığımız yönetici-örgüt toplantıları sonrası yine yaygınca tüm bölgelerde halk toplantıları gerçekleştirdik. On binlerce arkadaşımızla yüz yüze değerlendirmeler yapıldı.
Her bir değerlendirme, eleştiri ve öneri, hareketimizin gücünü, niteliğini bir kez daha açığa çıkardı.

Uzun yılların birikmiş sorunlarının yanında; parti-kongre sistematiğindeki sorunlar, kongre partisi niteliğindeki zayıflamalar, özel olarak seçim taktiği, aday belirleme süreçleri, merkez yerel ilişkileri, örgütlenme sorunları,  temsili siyaset, stratejik görüş açısında aşınmalar, kadın özgürlük çizgisinde geriye düşüşler, Kürdistan ve Türkiye özgünlüğünde birleşik siyasetin yetmezlikleri, ittifak politikaları gibi çok sayıda başlıkta tartışmalar yürütüldü.
Faşizme karşı birleşik mücadele stratejisini merkeze alarak değerlendirdiğimizde, tüm toplantılar hangi hattan ve hangi güçle kendimizi yeniden yapılandırabileceğimizi net olarak ortaya çıkardı.

Maharet, ortaya çıkanı doğru kavrayabilmekte ve hayata geçirebilmekte. Başarı ve başarısızlığın ölçütü bu aşamada budur. Buradan hareketle, yerel toplantılardan çıkan sonuçları derleyip toparlamak, özetlemek amacıyla “siyasal hattımız ve örgütlenme” ana başlıklarında iki ayrı çalıştay gerçekleştirdik.

Kapsamlı alt başlıklar etrafında günlerce çok nitelikli değerlendirmeler yapıldı. Elbette tüm bu tartışmaların sonucu, yapacağımız kongre öncesi konferansta somutlanacak.

Birleşik mücadele stratejimiz, bu coğrafyada zorunluluğun kavranmasıdır. Aracın kendisi her dönem tartışılabilir, yenilenebilir; ancak oluşturduğumuz taktikler, ittifaklar, güncel politikalar, örgüt modelleri kaçınılmaz olarak her zaman stratejiye uyumlu olmak durumundadır.

Yenilenerek devam edeceğimiz yürüyüşte milyonlarca ezilenin, halkların geleceği vardır.

Dünya devletler tarihinde benzeri olmayan kendi özgünlüğünde tekçi, inkarcı, faşist bir devlet sistemi ile mücadele ediyoruz. Doğru bir yapılanma pratiği için öncelikle devlet gerçeğini ıskalamamak durumundayız.

Sonuç olarak; ağır sorumluluklar, zorluklarla karşı karşıyayız, ancak büyük olanaklar da önümüze serili durumdadır.

İlk adım, kırılan umudun ve güvenin yeniden ayağa kaldırılmasıdır. Bu da ancak kendi gücümüze güvenle ve kendi yolumuzu belirginleştirerek mümkün olabilir.


Murat Çepni – Etha – 17.08.2023

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑