..." /> Zindanlardan mektuplar | Gül Güzel

Makaleler

Published on Ocak 29th, 2024

0

Zindanlardan mektuplar | Gül Güzel


Güçlü kişiliklere zorluklar daha katmerli yaşatılıyor!


Büyüyen dayanışma ve direniş ruhumuz ile  bu yılı, zafer yılına çevirelim mi?

Ben yorulup, usanmadan Zindanlara yazdığım mektup7kartlarla, siyasi tutsaklara moral verip, hücrelerine biraz ışık yollamak isterken; onlar da benden güçlü ve bilinçli davranıp, bütün dünyaya moral, Işık, Umut ve bilgeliği gönderiyorlar. Böylelikle yüreklerinde bitmeyen bilinçli onurlu özgürlüğün umudunu bizlere yansıtıyorlar… Kayyumdan önce Diyarbakır Belediye Eşbaşkanı olan Dr. A. Selçuk Mızraklı’’nın Edirne F Tipi, Özgür Aydın’ın Koblenz Cezaevinden gönderdikleri mektupları okuduğunuzda bu söylemlerimde asla abartılı bir imada bulunmadığıma hak vereceksiniz. Bunun yanısıra, 27 Kasım 2023 tarihinden beri mutlak tecriti protesto etmek için açlık grevindeki siyasi tutsaklara en azından kartlar yazmayı hatırlatmama gerek yok zannedersem ve siz okurlarımızı şimdi  Zindanlardan gelen iki mektupla başbaşa bırakıyorum.

Sevgili Gül Ablam, merhaba

İnsana yeni soluk katan mektubunu aldım sonra defalarca B.’nın kartlarına baktım, tekrar emeğine, yüreğine sağlık diyorum.

İnsanları yakın kılan fiziki mesafelerin değil, duygu, düşünce ve güvenin olduğu mektubuna yansıyor. Bildiğin gibi, bizler hepimiz önce insan olma sonra diğer kimliklerimizi pekiştirme uğraşındayız; sözlerin de ufkunu yansıtıyor. Dostluğun için bin yaşa!

Bizim buranın son 15 gününü biliyorsun. İnanç ve bilinçle yoğrulmuş güçlü kişilikler zorlukları da katmerli yaşıyor. Demirtaş sürecin hassasiyetine ve halkına en yakışan tutumu alarak, acıyı bile morale tevit etti. İşte insan burada gücü en fazla gül yüreklerden alıyor.

Demirtaş ve ben seni ve B.’yı kucaklıyor, sizlere, arkadaşlara selam ve sevgilerimizi iletiyoruz.

Sağlık ve iyilikle kalın.   Dr. A. Selçuk MIZRAKLI,   14.01.2024

F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Edirne

Mektup okuma komisyonu GÖRÜLDÜ-1-

Merhaba Gül Heval,

Süreci, imkanlar dahilinde izleyip, anlamaya çalışıyorum. Uzun yıllardır devam eden Kürt soykırımı siyaseti, çok güçlü ve bütünlüklü bir devlet politikası imajı ile götürülmeye çalışılıyor. Hepimiz de bu alçaklığın oldukça bilincindeyiz. Yalnız işte havalar kapalı olunca, görüş mesafesi de düşünce,’’bu güçlü ve bütünlüklü’’ devlet imajı yerle bir olabiliyor😊) Allak-bullak olup kayış atıyorlar. Aciz bir şekilde ağızlarından iğrenç küfür, salyalar akıyor. En kolay yapabildikleri demokratik siyaset kurumunu tehdit etmek ve korkutmaya çalışmak oluyor. Hele ki, o benamus Bahçeli denen hortlak suratlı adam tam bir müsvedde. Ona motor bahçeli diyorum ben. Nedenini burda yazmıyorum😊)

İşin esprisi bir yana, onlar için denizin bittiği yer görünüyor. Kendi kayıplarını nasıl saklamaya çalıştıklarını umarım kendi toplumları da tartışmaya, görmeye başlıyordur. Bizim için mücadele yılları herzaman zorlu ve ağır bedellerin ödendiği bir süreç olarak devam etti. Bundan sonrası için de böylesi bir süreç devam edeceğe benziyor. Koskoca bir halkın önderliği üzerinde acımasızca bir tecrit uygulanıyor. Ama kendisini demokrasi ve insan hakları adresi ve pınarı olarak tanımlayan Avrupa’lı kurumlardan bir tık bile çıkmıyor; en ufak bir eleştiri dahi yapılmıyor. Oldukça utanç verici bir durum onlar için. Umuyoruz ki, tarih karşısında bu utanç duyulacak, sinsiliklerinin hesabını tüm insanlığa verebileceklerdir.

Bu süreçte Reyber APO üzerindeki tecriti tam anlamıyla kıracak bir mücadeleyi yürütüp başarıya ulaştırmak herkes için önemli bir sorumluluk. Ülkedeki cezaevlerinden alınması gereken mesaj bence ilk başta halkımız ve dostlarımız için geçerli olmaktadır. Örneğin, ülkedeki demokrat ve sol görüşlü olduğunu iddia edenler, ülkedeki bütün örgütlü kötülüklerin devlet eliyle geliştirildiğini, eğer her türlü bir düzelme ve normalleşmeden bahsedeceklerse, bunun tecritin kaldırılmasıyla mümkün olabileceğini görmeleri gerekiyor. Ama gerçekten bu durum biraz sıkıntılı ve sancılı geçecek gibi görünüyor.

Ama ben önümüzdeki dönemde çok daha güçlü bir siyasi ivme yakalayacağımızı ve bununda Türkiye’dedki donmuş beyinlerin buzlarını da eriyeceğine inanıyorum.

Yani cezaevlerindeki arkadaşlara mektup yazmak gerçekten önemli. Hele ki bizim gibi günün 23 saatini tek başına bir odada geçiren insanlar için gerçekten çok sevindirici bir durum olduğunu söylemek gerek. Sonuçta her türlü koşula karşı direiyoruz. Kendimizi, düşüncelerimizi, hayallerimizi yeniden tanımlamaya ve geliştirmeye çalışıyoruz. Gayet insani bir tutum bizimkisi. Geçen mahkemede bir kağıt gelmiş. ‘’İşte hala düşüncelerimden vazgeçmediğim veya vazgeçemediğim için ziyaretime gelen insanlarla tokalaşmama izin verilmeme sürecinin devam ettirilmesi kararı almışlar’’. İlginç gerçekten( bence insana bakış açılarının çok somut bir göstergesi.

Gönderdiğin kartlar, resimler için teşekkürler.

Sen de kendine çok iyi bak, sağlığına dikkat et. Soran herkese çok selamlarımı söylersin.

Görüşmek üzere hoşçakal, yeni yılın kutlu olsun.

Özgür Aydın, 29.12.2023, JVA – Simmernerstr. 14, 56075 Koblenz


Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 29.01.2024

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑